Bu soru uzun zamandır aklımı kurcalıyordu. Kaleme almak istedim ama fırsat bulamamıştım. Sosyal medya, hayatımızın artık vazgeçilmezi haline geldi. Hal böyleyken, kısıtlamak veya yasaklamak tartışmalarını bir kenara bırakırsak, kullanıcıların paylaşım yaparken ya da beğeni hakkını kullanırken içeriğin gerçek olup olmadığını teyit edip etmediği sorusu aklımı hep meşgul etmiştir.
Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), “Ekranların Arkasında” isimli bir anket raporu yayımladı. Bu ankete, 45 ülkeden en az 1000 takipçisi bulunan 500 sosyal medya hesabı sahibi çevrimiçi katılım sağlamış. Ayrıca, söz konusu ankette fenomenler de unutulmamış; 20 sosyal medya fenomeniyle görüşmeler gerçekleştirilmiş.
Anket sonuçları oldukça dikkatimi çekti. Paylaşımcıların yüzde 42’si, içeriğin güvenilir olup olmadığına, beğeni ve görüntüleme sayısına bakarak karar veriyor. Başka bir ifadeyle, içerik yüksek miktarda etkileşim aldıysa, katılımcıların yüzde 42’si bunu “doğru” olarak kabul ediyor. Katılımcıların yalnızca yüzde 17’si, paylaşımlarının doğruluğunu belgeler ve kanıtlara dayandırmayı öncelikli olarak belirtiyor.
Raporda, fenomenlerin içerik oluşturmalarındaki temel motivasyonlarıyla ilgili verdikleri yanıtlar daha ilginç. Bilgi paylaşmak (%26), gelir elde etmek (%23,8) ve başkalarını eğlendirmek (%23,4) gibi motivasyonlar öne çıkıyor. İçerik oluşturucularının bir kısmı (%13,8), içerik oluşturmanın temel nedeninin bir konu hakkındaki görüşlerini ve duygularını ifade etmek olduğunu belirtmiş.
Yine fenomenlerin yaklaşık %33,5’inin, bilgiyi aldıkları kaynağın güvenilirliğine bakmadan paylaşım yaptığı vurgulanmış. İçerik üreticilerinin %41,7’si de bilgi kaynağının güvenilirliğini, kaynağın popülerliğiyle ölçtüğünü ifade etmiş. Fenomenlerin; %20,6’sı bilginin güvenilirliğini, güvenilir bir uzman veya arkadaş tarafından paylaşılıp paylaşılmadığına göre, %19,4’ü ise bilgiyi yayınlayan kişinin ya da yazarın itibarına göre değerlendirmekte. Sadece %17’si, paylaşacakları bilginin güvenilirliğini tespit etmek için kanıt ve belgeleri incelediğini belirtmiştir.
Sıkı durun; ankete katılan dijital içerik üreticilerinin %62’si, bilgileri kitleleriyle paylaşmadan önce doğruluk kontrolü yapmadıklarını kabul etmiş. Bu, adeta bir itiraf gibi. Ankete katılanların yaklaşık üçte biri (%33,5) güvenilir olup olmadıklarını kontrol etmeden içerik paylaştıklarını ifade etmiş.
Ülkemizden kaç katılımcının bu anketi cevapladığını bilemiyorum ama sonuçlar, sosyal medyanın oluşturduğu etkinin kaynağını bu anketle gözler önüne seriyor.
Ege Denizi'nde 28 Ocak 2025 tarihinden itibaren yoğunlaşmaya başlayan depremlerin sayısı artıyor. Son bir saatte…
İstanbul'da düzenlenen Kadınlar 18 Yaş Altı Buz Hokeyi Dünya Şampiyonası 2. Klasman B Grubu'ndaki 4.…
Sosyal medya, akıllı telefonların yaygınlaşması ile hayatımızın adeta vaz geçilmezi oldu. Günlük hatta saatlik gelişmeleri…
Tüketici derneklerinin temsilcileri, bazı özel okulların mevcut öğrencilerine kayıt yenileme için yasal oranın üzerinde zam…
Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki otelde çıkan yangında hayatını kaybedenlerin sayısı 76'ya yükseldi. Olayla ilgili yürütülen soruşturma…
Suriye'nin ikinci büyük kenti Halep'teki Türkiye Başkonsolosluğu Türk bayrağının göndere çekilmesiyle 13 yıl sonra yeniden…