Reklam deyip geçmeyin!
Reklam Kurulu son toplantısında aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulama olduğu tespit edilen firmalara 187 milyon 456 bin 473 liralık idari para cezası uygulamış.
Aynı toplantıda; tüketici iradesini olumsuz yönde etkileyen yanıltıcı ticari yöntemler olduğu da tespit edilmiş.
Reklamların tüketici üzerinde ki etkisi tartışma götürmez.
İlginç bir reklamın etkisi ile hiç ihtiyacınız olmayan bir mal veya hizmeti nasıl olduğunu anlamadan satın almış olabilirsiniz.
Son yıllarda akıllı telefonların ve sosyal medyanın etkisi ile alışveriş alışkanlıklarımızda büyük değişimler yaşamaktayız.
Uyanık ve art niyetli bazı firmalar bu durumu adeta fırsata çeviriyor. Ne yasa tanıyorlar ne etik ilkeler. Amaç daha fazla satış ve daha fazla tüketim.
Yıllar önce Ticaret Bakanlığı’nın bir toplantısında verilen idari para cezalarının ne kadar tahsil edildiğini sormuştum.
Toplantı sonuna kadar bu soruma yanıt bulamadım. Anlaşılan konuyla ilgi ellerinde bir veri olmadığı gibi merak eden de yok.
Görünen o ki sadece para cezası vermek tüketiciyi aldatan firmaları korkutmuyor/caydırmıyor. Başka uygulamaların ivedilikle hayata geçirilmesi gerekiyor.
İlgili kurumlar, her şeyden önce tüketicilerden gelen başvuruları/şikayetleri titizlikle incelemeli ve ciddiye alan tatmin edici cevaplar vermeli.
Geçtiğimiz günlerde Ticaret Bakanlığına yapılan farklı konularda ki başvurulara aynı cevapların verildiğini okuyucularım ile paylaşmıştım.
Bu durum tüketici şikayetlerinin incelenmediğinin başka bir tabir ile savuşturulduğunun net bir göstergesi.
Dolayısıyla tahsil edilip edilmediği dahi bilinmeyen/araştırılmayan milyonlarca lira para cezasının yazılması tüketiciyi art niyetli firmalara karşı korumaz.
Bütün bunlar yaşanırken şimdi meşhur deyimle zurnanın zırt dediği yere gelelim.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda “ayıplı mal” tarif edilirken “reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan” şeklinde tarif ediliyor.
Bu kanun maddesine göre Reklam Kurulu tarafından ceza verilen mal veya hizmetler ayıplı mal kapsamında değil mi?
Peki bu mal ve hizmetleri satın alan tüketiciler ayıplı mal veya hizmet satın almış olmuyor mu?
Peki Bakanlık yetkilileri yaptığı açıklamalarda tüketicinin seçimlilik hakları olduğuna neden vurgu yapmaz.
Ben sordum, yanıtı yetkililerden bekleyelim.