Yenilenmiş ürünler gözünüzü korkutmasın

Kullanılmış malların yenilenerek tekrar satışa sunulmasına ilişkin yönetmelik 2020 yılından bu yana yürürlükte. Yenilenmiş ürün sisteminde amaç, cep telefonu ve tablet gibi ikinci el piyasasında sıklıkla alışverişe konu olan teknolojik ürünlerin belirli bir standartta yenilenmesi, ithalatın azaltılması. Ayrıca kullanım ömrü henüz dolmayan teknolojik ürünlerin tekrar ekonomiye kazandırılmasıyla israfın ve çevreye verilen zararların önlenmesi. Başta AVM’ler olmak üzere birçok yerde satışa sunulmuş yenilenmiş ürünleri sıkça görmek mümkün.
Bazen yeni bir elektronik ürün alıp çok para vermektense yenilenmiş bir ürün alarak kullanmak daha cazip ve etik geliyor. Fakat tüketiciler bu tür ürünlerin güvenilir olup olmadığı veya satış sonrasında nasıl bir tablo ile karşılaşacağı konusunda tereddütler yaşıyor.
Kullanılmış mallar, yenileme merkezleri tarafından, belirlenen düzenleme veya Türk Standartları Enstitüsünün belirlediği standartlara uygun şekilde yenilenebiliyor. Yenilenen kullanılmış mallar, ancak sertifikalandırıldıktan ve ambalajlandıktan sonra yenilenmiş bir ürün olarak tekrar satışa sunulabilmekte.
Cep telefonlarının yenilenebilmesi için ise en az bir yıl süreyle kullanılmış olması ve veri trafiğinin bulunması zorunluğu var.
Yenilenmiş ürün; ambalajında, etiketinde, reklam ve ilanlarında tüketicinin kolaylıkla algılayabileceği bir şekilde, “yenilenmiş ürün” ibaresine ve yenileme merkezinin bilgisine yer verilerek satışa sunulmak zorunda. Aksi bir satışı hukuki değil.
Aynı yeni ürünlerde olduğu gibi yenilenmiş ürünün de Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzuyla satışa sunulması mecburi. Yenilenmiş ürünün garantisi, tüketiciye teslim tarihinden itibaren başlıyor ve asgari bir yıl olmak zorunda.
Kullanılmış malların yenilenmesi, sertifikalandırılması ve tekrar satışa sunulması için Bakanlıkça belirlenen düzenleme veya Türk Standartları Enstitüsünün belirlediği standartlara uygun şekilde faaliyet göstermek üzere yenileme merkezlerinin kurulması mecburi. Yenileme merkezlerinin Bakanlıkça onaylı yenileme yetki belgesi almadan bu işlemi yapması ise mümkün değil.
Oldu ki satın aldığınız yenilenmiş bir ürün arızalı ve kullanılamıyor. Bu durumda aynı yeni bir ürün almış gibi haklara sahipsiniz. Tüketicinin bedel iadesi veya bedel indirimi hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilmek zorunda. Yenilenmiş ürün garantisi süresince, taahhüt edilen hakların kullanılması nedeniyle; nakliye, posta, kargo veya servis elemanlarının ulaşım gideri dahil olmak üzere tüketiciden herhangi bir masraf talep edilesi mümkün değil.
İçiniz rahat olsun. Yenileme merkezi, kullanılmış malı yenileme işlemini yaparken; onarım veya parça değişikliği gerekiyorsa bu onarım ve değişikliğin yapılmasını, önceki kullanıcıya ait kişisel veriler dâhil tüm bilgilerin yok edilmesini, fabrika ayarlarına getirilmesini, performansının ve tüm fonksiyonlarının gerektiği gibi çalıştığının test edilmesini yapmak zorunda. Aksi halde yenilenmiş bir ürün olmuyor.
İşte burası çok önemli; Tüketici yenilenmiş bir ürünü satın almadan önce satış esnasında, yenilenmiş ürüne ilişkin yapılan işlemler, değiştirilen parçalar ve garantiyle ilgili hususlar hakkında net olarak bilgilendirilmesi gerekiyor. Yönetmelik bu bilgilendirmenin yapıldığına ilişkin ispat yükünü satıcıya yüklemiş. Doğru bir tabir kullanmak gerekirse; ben malı sattım, benden çıktı, artık tüketici düşünsün durumunun oluşmasına izin verilmiyor.
Yetkili satıcı ve ilgili yenileme merkezinin ayrı firmalar olması durumunda ise yenilenmiş ürüne ilişkin tüketicinin yasal haklarından her iki firmada müteselsilen sorumlular. Kimse sorumluluktan kaçamaz. Bütün bunlara rağmen yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen satıcıları Tüketici Hakem Heyetlerine ve Ticaret Bakanlığına hiç çekinmeden şikâyet edebilirsiniz.
Elektronik bir çöplüğe dönen dünyamızda ürünlerin yenilenerek satışa sunulmasını ve tüketiciyle buluşmasını çok önemsiyorum. Tüketicilerin ve çevrenin korunmasına katkıda bulunmak ve çöp olmadan tekrar kullanılarak israfın önüne geçilmesi bağlamında da önemli bir adım. Suyu damla damla kullanmak zorunda olduğumuz bir dönemde tüketim alışkanlıklarımızı tekrar gözden geçirmek adına önemli bir fırsat.