Hakkını Arayan Tüketici Kazanıyor

Tunceli’de araç muayenesi yaptıran tüketicimiz muayene ücretini kredi kartıyla tek çekim olarak öder. Ancak kendisinden muayene bedelinin yanı sıra, kredi kartıyla ödeme yaptığı gerekçesiyle 127,62 TL “ödeme kuruluşu hizmet bedeli” adı altında kesinti yapılır. Tüketicimiz bu durumu kendisine yediremez ve soluğu bu kesintinin iadesi için Tunceli İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’nda alır. Talebi reddedilir ancak tüketicimiz bir an olsun mücadeleden vazgeçmez. Avukatı aracılığıyla Tunceli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak hakem heyeti kararının iptalini ister.

Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davaya bakan Tunceli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, hakem heyetinin kararını kaldırır ve tüketiciden alınan 127,62 TL’nin iadesine hükmeder. Mahkeme kararda; 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 17. maddesi atıfta bulunarak üye işyerlerinin kart kullanımından dolayı tüketiciden komisyon veya benzeri ek ücret talep edemeyeceğine vurgu yapmış. Karar emsal niteliğinde. Benzer şeklide olan tüketicilerimiz bu kararı emsal göstererek fazla alınan ücretleri geri alabilirler.

Deyim yerinde ise dilimizde tüy bitti. İşletme sahipleri kredi kartı ile ödemelerde komisyon alamaz, bu işlem yasalara aykırı dedikçe işletmeler fırsatçılık yapıp bu bedeli almaya devam ediyor. Biraz sorunumuz ahlaki galiba.

Yine geçtiğimiz günlerde bir yazımda bahsetmiştim. Özel bir hastaneye oğlumun göz muayenesi için müracaat ettik. Muayene ücreti Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından belirlenen bedelin çok üzerinde tahsil edildi bizden.  Fazla bedelin iadesi için hastaneye müracaat ettiğimde hastane yetkililerinin ne yasal düzenlemelerden ne de aldıkları bedelin fazla olduğundan haberleri yok. Ya da öyle davranmak işlerine geliyor. Tarafımdan tahsil edilen fazla bedelin iadesi için hem Sağlık Bakanlığı hem de Sosyal Güvenlik Kurumu’na yazılı olarak müracaatta bulundum.

Sonuç ne oldu diye merak ettiğinizi duyar gibiyim. Sağlık Bakanlığı hiçbir şey yapmadı. Ne denetleme ne de soruşturma. Sosyal Güvenlik Kurumu ise aylar önce konuyla ilgili çalışma başlattıklarını ifade etmiş. Bu gelişmeler üzerine geçtiğimiz hafta Özel Hastane yetkilileri beni telefonla arayarak bedel iadesi yapmak için hastaneye davet ettiler. İade esnasında bana imzalatmak istedikleri evrakta hiçbir şey yazmıyordu. Bu evrakın fotoğrafını cep telefonumla çekerek boş evrakı imzalamayacağımı ifade ettim. Alelacele evrakı doldurup tekrar bana imzalamam gerektiğini söylediler. Bende iade gerekçelerini sordum. Hiçbir yetkili bu konuda bana bir açıklama yapamadı. Hala şeytanlık peşindeler. Boş olan kısımları kalemle çizerek evrakı imzaladım ve iade edilen bedeli alarak hastaneden ayrıldım.

Şimdi yasal olmayan bu bedeli (ismi bende saklı) özel hastane artık tüketicilerden almıyor desem kimse bana inanmayacak. İnanmamakta da haklısınız çünkü amiyane tabirle çatır çatır almaya devam ediyorlar. Anlaşılan itiraz edip şikâyet edenlere, haksız yere aldıkları bedeli iade ederek soruşturmadan kurtulmaya çalışıyorlar.

Peki bu hastaneleri demetlemekle yükümlü olan ilgili kuruluşlar yapılan bu usulsüzlüklerin farkında değil mi? İlle de özel hastane skandalları mı yaşanması lazım bu ülkede anlamış değilim.  

Bahsettiğim her iki olayın da ortak noktası tüketici, hakkını aradığında netice alabiliyor, almalı da! Yazışmalar, savunmalar, resmi evraklar… Tüketicinin harcadığı zaman da cabası. Bütün bunlara ne gerek var? Tüketiciyi mağdur eden işletmelere cezai müeyyide de dahil tüm tedbirler uygulanarak başka tüketicilerin mağdur olmasının önüne geçmek çok mu zor?

omerkeser(@)yenihavadis.net