Dürziler Yahudi ulus devlet yasasını protesto etti
İsrail’de yaşayan binlerce Dürzi, İsrail’in Yahudi ulus devlet yasasını protesto etti.
İsrail’de yaşayan binlerce Dürzi, İsrail’de kabul edilen ve eşit vatandaşlığı ortadan kaldıran Yahudi ulus devlet yasasını protesto etmek için Tel Aviv’de bir araya geldi.
Yasa sebebi ile ülkede ikinci sınıf insan muamelesi göreceklerini belirten Dürziler, “Eşitlik” şeklinde sloganlar attı.
Göstericiler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu kınayan dövizler taşıdı.
Dürzi ve İsrail bayrakları taşıyan protestoculara çok sayıda Yahudi vatandaş da destek verdi.
Arapça’nın resmi dil olmaktan çıkarılmasının kabul edilemez olduğunu belirten protestocular, İsrail’in çıkardığı yasanın birçok insanı mağdur ettiğini söyledi.
Netanyahu Dürzi liderler yaptığı toplantıyı yarıda bırakmıştı
Başbakan Netanyahu, geçen perşembe Dürzi liderlerle Yahudi ulus devlet yasasına ilişkin fikir ayrılıklarına son vermek amacıyla çözüm önerilerini görüşmek ve tartışmak için bir araya gelmişti.
Dürzi liderlerin İsrail’i ırkçı ve ayrımcı bir devlet olarak nitelendirmesine kızan Netanyahu görüşmeyi yarıda bırakarak toplantıdan ayrılmıştı.
İsrail ordusunda görev yapan Dürzi askerlerden 3’ü de Yahudi ulus devlet yasasına tepki göstererek ordudan ayrılacaklarını açıklamıştı. İsrail’in Yahudi ulus devlet yasası, nüfusu 130 bini aşan ülkedeki Dürzi Arap topluluğunu kızdırarak, kuruluşundan bu yana soydaşları Filistinlilerin aksine İsrail’e tam sadakatle büyük hizmetler veren bu kesime büyük darbe indirmiş oldu.
Ülkenin kuzeyinde yoğun bir şekilde yaşamlarını sürdüren, varlığını İsrail’in varlığına bağlayan Dürziler, yıllar boyunca “kan kardeşi” muamelesi göstererek, hiçbir hizmette kusur etmediği “devletleri” tarafından mahrum bırakılmış ve izole edilmiş bir duruma düşürüldü.
Yahudi ulus devlet yasası
İsrail meclisinde 19 Temmuz’da çok az bir oy farkıyla kabul edilen Yahudi ulus devlet yasası, iki farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, 8 milyonu aşkın nüfuslu ülkenin yüzde 20’den fazlasını oluşturan Arapların ikinci sınıf vatandaş konumuna düşeceği kaydediliyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları hükme bağladığı eleştirileri yöneltilen yasayla, Arapça resmi dil olmaktan çıktı ve ülkenin tek resmi dili İbranice oldu. Bununla birlikte yasanın en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:
“Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir. İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi ana vatanıdır. Dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail’e dönme hakkı vardır. Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır. İsrail’in başkenti Kudüs’tür.”
Yasada yer alan “İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır.” ifadesiyle Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve haklarının da görmezden gelindiği belirtiliyor.
İsrail, dünyanın değişik bölgelerindeki Yahudileri İsrail’e gelip yerleşmeye teşvik ediyor ancak 1948’de vatanlarından sürdükleri Filistinlilere geri dönme hakkı tanımayı ise reddediyor.