Kuyumculuk sektörü bu kararı sevinçle karşıladı. Peki tüketiciler bu karardan memnun mu? Yeni Havadis olarak soruyu Bilinçli Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Ömer Keser’e yönelttik.
Karar sizce tüketiciler adına olumlu mu?
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK), kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek basılı ve külçe halinde olmayan kuyumla ilgili harcamalarda taksitlendirme süresinin 4 aydan 8 aya çıkardı. BDDK söz konusu bu kararını tüketiciler lehine tekrar gözden geçirmelidir diye düşünüyorum.
Kredi kartı kullanımının olumlu yanları yok mu?
Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) verilerine göre Türkiye’de; 67.9 milyon kredi kartı bulunmakta. Kredi kartı sahibi olan banka müşterisi ise 26 milyon civarında. Buna göre kişi başına düşen kart sayısı ise 2’nin üzerindedir. Kredi kartı kullanımının kayıt dışı ile mücadele açısından olumlu yanları inkâr edilemez. Gündelik yaşamı kolaylaştırdığı da bir gerçek. Fakat kullanımdaki bilinç eksikliği ve bankaların haksız uygulamaları tüketiciler adına zaman zaman telafisi olmayan mağduriyetlerin yaşanmasına da neden olabilmekte. Borcunu ödeyemediği için temerrüde düşen ve sonrasında haciz ile karşı karşıya kalan tüketicilerin yaşamış olduğu olumsuzluklar vicdanlarımızı yaralıyor.
Tüketiciyi bir tehlike mi bekliyor?
Bakınız, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2002 – 2018 dönemini kapsayan 17 yılda 50 bin 378 kişi yaşamına son vermiş. Bu rakamlara göre Türkiye’de günde ortalama 8 kişinin intihar ettiği gerçeği ile karşı karşıya kalmaktayız. Bu intiharların başlıca sebeplerinden biri olarak ekonomik sıkıntılar ve bunalımlar gösterilmekte. Yine TÜİK verilerine göre Türkiye’de evin ekonomik olarak geçimini sağlayamadığı için boşanan çiftlerin sayısı azımsanamayacak kadar fazla.
Doğrusu Bilinçli Tüketiciler Derneği olarak; BDDK tarafından kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek harcamalarda taksitlendirme süresinin 4 aydan 8 aya çıkarılması kararının bu veriler ışığında tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bir başka korkumuz ise bu kararın yüksek faiz oranları nedeniyle temerrüde düşme tehlikesi yaşayan ve borçlarından kurtulmak isteyen tüketiciler için yeni bir çıkış yolu gibi görülmesi. Bu da mağduriyetlerin daha çok derinleşmesine neden olacak.
