Yerli ve milli TPN ihracata hazırlanıyor
Afyonkarahisar’da KOSGEB desteğiyle geliştirilen yerli ve milli TPN, yurt dışından getirilenlerin yarı fiyatına mal edildi.
Yerli ve milli tasarım Total Parenteral Nütrisyon (TPN) yazılımı ve dolum cihazı, 5 şehirdeki 7 hastanede kullanılmaya başladı.
Daha önce yüksek maliyetlerle yurt dışından temin edildiği için her yıl milyonlarca liranın yurt içinde kalmasını sağlayacak tıbbi cihazın, ihraç edilmesi de planlanıyor.
KULLANILDIĞI ALAN
Ar-Ge çalışmaları bir yıl gibi kısa sürede tamamlanan ve seri üretimine geçilen TPN cihazı, yoğun bakımda yatan, ağızdan beslenmesi mümkün olmayan, özellikle prematüre bebeklerin ve daha büyük hastaların damar yoluyla beslenmesinde kullanılıyor.
17 KİŞİLİK EKİP ÇALIŞMALARI GERÇEKLEŞTİRİYOR
Afyon Kocatepe Hastanesi Yenidoğan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı ve Biohenge firmasının kurucularından Doç. Dr. Ahmet Afşin Kundak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm çalışmaları 17 kişilik bir ekiple gerçekleştirdiklerini söyledi.
5 PROJE BELİRLENDİ
Ekipte doktor, yazılımcı, mühendis ve bilişim uzmanlarının bulunduğunu belirten Kundak, “Öncelikle dışarıdan yüksek paralarla ithal ettiğimiz tıbbi cihazların milli kaynaklarla üretilmesine odaklandık. Bu amaçla 5 proje belirledik. İlk projemizde KOSGEB’in de desteği ile başarıya ulaştık.” dedi.
YÜZDE YÜZ YERLİ VE MİLLİ
Geliştirdikleri tıbbi cihazın diğer ürünlere göre birçok üstün özelliğinin bulunduğunu vurgulayan Kundak, şöyle devam etti: “Cihazımızın özelliği, her şeyden önce yüzde yüz yerli ve milli imkanlarla üretilmiş olmasıdır. Yazılımından parçaların üretimi ve programına kadar hepsi Türk hekimleri ve mühendislerinin birlikte çalışması ile sıfırdan geliştirilmiştir. Bu cihazın, rakiplerine göre birçok üstün özelliği var. Her şeyden önce kullanım avantajı var.
MALİYETİ YURT DIŞINDAN GELENLERE GÖRE DAHA UCUZ
Güvenilirliği, dolum kalitesi rakiplerine göre çok daha üstün. İkinci avantajı ise fiyatı. Maliyet açısından, yurt dışından gelen ürünlere göre neredeyse yarı yarıya daha ucuz. Üçüncüsü ise programın, hekimin orderlerini destekleyen, yanlış yazıldığında uyarı veren, hekimin ve programın takibini yapan, dolum güvenliğini takip etmede işlerini kolaylaştıran yazılım desteğinin olması.
Dördüncü avantajımız da kullanıcı hekimlerle aktif olarak iletişim halinde olmamız. Kullanıcılardan geri bildirim alarak cihazımızı sürekli yenileme özelliğimiz de mevcut.”
ALMANLAR VE İTALYANLARIN KULLANDIKLARINDA YOK
Firmanın biyomedikal mühendisi Aydın Coşkun da cihazın şu anda 5 şehirdeki 7 hastanede aktif olarak kullanıldığına işaret ederek, şöyle konuştu: “Bizler Türkiye’nin tıbbi cihazda dışa bağımlılığını azaltabilmek için kafa kafaya verdik. ‘Ülkemizin ihtiyacı olan cihazları nasıl üretiriz?’ diye çalışmalar yaptık. 17 arkadaşımızla bu cihazı geliştirmeyi başardık. Denizli’de 3, İstanbul, Antalya, Afyonkarahisar ve Şanlıurfa’da birer hastanede bu cihaz kullanılıyor. Kasım ayında Almanya Düsseldorf’ta fuara katıldık. Hızlı şekilde yurt dışı ihracatını da gerçekleştirmek istiyoruz.
Çünkü ülkenin buna çok ihtiyacı var. Almanya’daki fuarda gördük ki dışa bağımlılığı bu şekilde azaltabiliriz. Hızlı bir şekilde ülkemizdeki hastanelerde kullanımını artırmak için bir kamu ihalesine girdik ve kazandık. Bir yıl gibi kısa bir sürede Ar-Ge ve inovasyonunu tamamladığımız cihazımızı yurt dışı pazarına hazır hale getirdik. Bizim cihazımızdaki birçok özellik, şu anda Almanların ya da İtalyanların kullandıklarında yok.”
TÜRKİYE’YE BÜYÜK KAZANÇ SAĞLAYACAK
Cihazın, mali açıdan Türkiye’ye çok büyük kazanç sağlayacağının altını çizen Coşkun, şunları kaydetti: “Bir hastanenin böyle bir cihaz için ödeyeceği yıllık 1 milyon lira kira bedelinin tamamen ülkemizde kalmasını sağladık. Hem de kendi mühendislerimiz ve kendi yazılımımızla. 81 ilde birer tane TPN ünitesi kurulduğunda yıllık 81 milyon lira kazanç sağlanacak. Burada amacımız dışa bağımlılığı en aza indirmek. Cumhurbaşkanımızın da vurguladığı gibi tıbbi cihaz ve ilaçta dışa bağımlılıkta çok hassas noktadayız. Paramızın büyük kısmı dışarıya gidiyor. Bunu azaltmak amacıyla, TPN cihazından sonra 2019 ve 2020 yılında kendi kemoterapi ve kan gazı cihazlarımızı piyasaya süreceğiz.”