2024 yılının Temmuz ayında bu köşede yayımlanan “Tüketici Allah’a Emanet” başlıklı yazımda bazı iddialarda bulunmuş, yasal haklarımın ısrarlı takipçisi olacağımın sözünü vermiştim. O yazıda değindiğim konulardan biri de Turkcell ile yaşadığım mağduriyetti.
Hatırlayalım:
“Turkcell, bir kampanyaya sözde rızamı alarak beni üye yaptığı gerekçesiyle 8 ay boyunca ücret tahsil etmiş. Sonradan fark ettiğim bu duruma müşteri hizmetlerini arayarak itiraz ettiğimde ise cezai işlemle karşı karşıya kaldım. Yetkili, ‘Ses kayıtlarını dinledik, kampanyaya onay vermişsiniz’ dedi. İsmini dahi bilmediğim bir uygulama için 8 aydır fatura ödüyordum. Üstelik yasal hak sahibi olmama rağmen bu ses kayıtlarını dinleme talebim de reddedildi.”
Ben de daha fazla tartışmak yerine Çekmeköy Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurdum. O günlerde yaşadıklarımı “Deli Dumrul misali; geçenden de geçmeyenden de… Köprünün başına geldik bir kere…” diyerek tarif etmiştim.
Sonuçta Çekmeköy Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti, başvurumda tüketiciyi haklı bularak haksız yere alınan bedelin iadesine karar verdi. Turkcell bu karara itiraz etmedi; dolayısıyla karar kesinleşmiş oldu. Niye etsin ki? Eğer tüketici fark etmeseydi, bu küçük gibi görünen meblağlar sessizce tahsil edilmeye devam edecekti.
Kararda dikkatimi çeken önemli bir hususu sizlerle paylaşmak isterim:
Turkcell müşteri temsilcisi ısrarla, “Ses kaydınız var, kampanyaya onay vermişsiniz; ancak şirket politikalarımız gereği size dinletemiyoruz” demişti. Ancak bu ses kayıtlarının dava sürecinde Hakem Heyeti’ne dahi sunulmadığı ortaya çıktı. Yani ortada ne bir onay, ne de bir kayıt vardı. Ben bunun böyle olduğunu biliyordum ama bir de heyetin bunu resmen tescil etmesini istedim.
Bir kurumsal firma neden hem tüketiciye hem de resmi makamlara bu kadar mesnetsiz bilgi verir, anlamak güç. Yoksa “Nasıl olsa tüketici uğraşmaz, şikâyet etmez” mi diye düşünüyorlar?
Şimdi aklımda deli sorular var:
Aynı yöntemle kaç tüketiciden bu bedeller tahsil edildi? Hâlâ edilmeye devam ediyor mu acaba?
Tüm bu gelişmeler ışığında, bu köşe vasıtasıyla Ticaret Bakanlığı ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na çağrıda bulunuyorum:
İletişim firmalarının yaptığı bu tür kesintiler ivedilikle incelenmeli ve sonuçları şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Milyonlarca tüketici, abonelik işlemlerinde faturalarını dikkatle incelemeli. “Kurumsal firmadır, yapmaz” demeyin. Bu küçük bedellerin toplamı, milyonlarca liralık haksız kazanç anlamına gelebilir.
Gerçekten de Deli Dumrul’a rahmet okutuyorlar…
TÜİK tarafından açıklanan 2025 Kasım ayı TÜFE rakamını değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Market Endeksi Çalışma Grubu…
Okula başlama yaşı değişiyor mu? Milli Eğitim Bakanlığı yeni düzenleme için çalışmayı başlattı. Amaç akran…
Türkiye İstatistik Kurumu, kasım ayına ilişkin enflasyon rakamlarını açıkladı. Kasım ayında enflasyon 0,87 oldu. Yıllık…
Artık kendimizi kandırmayı bırakalım: Kumarın yasalı, yasadışısı yoktur. Hangi tabelanın altında oynanırsa oynansın kumar kumardır;…
Ticaret Bakanlığı, lokanta, restoran, kafe, pastane ve benzeri yiyecek içecek hizmeti sunan işletmelerin tüketicilerden zorunlu…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın resmi davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo,…